3 Mayıs 2012 Perşembe

Kirpi...

Bir çoğumuz bilir herhalde kirpi hikayesini. Hani "incitmeyecek kadar uzak, üşütmeyecek kadar yakın ol" ana fikrini anlatan güzel hikaye... Unutanlar için;

"Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük kayıplar vermişler. Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var.  Bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış, çözüm aramaya başlamış.

Tartışa tartışa nihayet gece olunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmelerine karar verilmiş. Böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak, aralarındaki hava dolanımını önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış .
İlk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını görmüşler. Ama başka bir problem çıkmış ortaya.Üşüyen kirpiler birbirlerine fazla yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş.

Daha sonraki gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak durmuşlar ama bu sefer de donmalar meydana gelmiş. Ne var ki her gece kah uzaklaşa kah yakınlaşa, deneye yanıla birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler."
...

Bizim de dikenlerimiz var hayata ve insanlara karşı. İnsanları kendi filtrelerimize göre sınıflandırıyoruz ve bu filtreleri aşamayanlara açmıyoruz iç dünyamızı. Ne var ki sıcaklık ancak yaklaşmakla mümkün. Birbirimizi incitmeyecek kadar uzak, hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar yakın olmayı öğrenmeliyiz, kirpiler gibi. Kirpiler için bu hayatta kalma mücadelesi, bizler içinse belki hayat memat meselesi değil ama daha huzurlu bir yaşam için önemli bir unsur. Bir kirpiyi kucaklamaya çalışmak sadece bizim canımızı acıtır, incinmeden, biraz üşümeyi göze almalı insan. Belli mi olur belki de kirpinin dikenleri dökülür :)

8 yorum:

  1. bi bataniye örtün üstüne herşeyi kirpi den bekleme :)

    YanıtlaSil
  2. siz kadınlar niye hep bukadar bencilsiniz ki anlamış değilim

    YanıtlaSil
  3. bu tespite ya da soruya cevap vermeyi zul sayıyorum. herkes tecrübelerien göre konuşur neticede. şimdi sizlerle ilgili konuşmayı hiiiçç istemiyorum:) tersim pistir bilirsin :)

    YanıtlaSil