12 Ocak 2012 Perşembe

Saklımdasın Ey Yar Haberin Yok...

Yürüyorum ey yar insanların arasında
Kimi yorgun kimi dökük, kanar sabır yarasında
Özlüyorum seni zamanla barışamadım
Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadm

Ucum yok bucağım yok
Saklımdasın ey yar haberin yok
Yıllar geçti sönmedi ateş
Yanıyorum ey yar haberin yok

Üşüyorum ey yar yangınların ortasında
Yürek kırgın yürek talan kanar sevda yarasında
Kahırlı yılları çizdin alnıma
Dost eyledin beni göçüp giden kuşlara

Altı Köşeli Kristal

İnsanoğlu özünde saf, kırılgan ve avucumuzu kapatıp açtığımızda yok olan kar tanesi gibi bir var bir yok değil midir aslında; kar tanelerinin hiçbirinin bir diğerine benzemeyip, her birinin eşsiz olduğu gibi bizler de öyle değil miyiz...

Dünya denen ummanda hepimiz bir kar tanesi kadar minik ve eşsiziz.

Karanlık ve soğuk bir Ankara gecesini, bembeyaz düşler sabahına çeviren bu mucize, yüreğinize dokunsun, dertleriniz kar tanesi gibi bir var olsun bir yok olsun ve beyazlığı sizde baki kalsın...   (09.01.2012 - Ankara)

5 Ocak 2012 Perşembe

Genesis...

Hissettiklerimi anlatmanın yollarını aradım. Şarkılar, türküler, şiirler, kitaplar, fotoğraflar biriktirdim. Başkalarının sözcüklerine hayran kaldım ama tam değildi hiçbir zaman. Doğru sözcükleri kendim sıralamadıkça da asla tam olmayacaktı hissettiklerimi anlatmak… 
Bana ilginç gelen, beni derinden etkileyen durumları yazarken zorlandım çoğu zaman, kimi zaman fotoğraflarla zenginleştirdim sözcükleri…
Ve şimdi, herkesin her şeye kolayca erişebildiği bir mecrada, bence doğru sıralanmış sözcükleri paylaşmak istiyorum…

Bu da benim Genesis’im olsun…